Ev ortamının rahatlığından, okul hayatının sorumluluk dolu dünyasına adım atmak hemen her çocukta okul korkusuna yol açıyor. Bu durum, çocuğun, okula, öğretmen...
Yeni bir eğitim ve öğretim yılı başlarken yine pek çok ailede, evin küçük çocuğunun okula başlama heyecanı ve okula gitme korkusu yaşanacak.
Ev ortamının rahatlığından, okul hayatının sorumluluk dolu dünyasına adım atmak hemen her çocukta okul korkusuna yol açıyor. Bu durum, çocuğun, okula, öğretmen ve arkadaşlarına uyum sağlamasında gecikmelere neden oluyor.
Geçen yıldan itibaren başlatılan bir uygulama ile, ana sınıfı ve ilk öğretim birinci sınıfa başlayacak olan öğrencilerin, okula başlama tarihleri okul korkusunu aileler ile birlikte hafifletmek amacı ile bir hafta önceye çekildi. Bu yıl da 1 Eylül 2008 tarihinde ilk öğretim birinci sınıf ve anasınıfı öğrencileri okulla tanışacaklar.
Çocuklarda okul korkusu, öğretmenler ve ailelerin iş birliği içinde bulunmaları ile kısa sürede atlatılabilir. Anne ve babalar bu dönemde çocuklarını çok dikkatli gözlemlemeliler.
Bu dönemde yapılması gereken şu birkaç küçük davranış biçimi çocukların okula uyumunu kolaylaştırmak için yeterli olabilir:
* Çocuğun sınıf içindeki davranış biçimi hakkında bilgi almak için, öğretmeni ile mutlaka diyalog kurulmalı.
Çocuğun gelişimi ve evdeki davranış biçimi de ayrıca takip edilmeli,
* Çocukta ev ödevini yapma bilinci geliştirilmeli. Bunu sağlamak için, öncelikle kendi hayatını devam etme becerisi kazandırılmalı ( yemeğini tek başına yemek, kendi kendine giyinebilmek gibi )
* Çocuğun okula başlarken yaşadığı her heyecana ailesi olarak ortak olunduğunu çocuğa hissetirmek, çocuğun kendini yalnız kalmış olarak görmemesini sağlıyor,
* Öğrenmeyi sadece okulla sınırlı tutmadan günlük hayatın içine yaymak da son derece önemli. Soru sormaya meraklı oldukları bu yaşlarda anne baba olarak öğrenme kapasitesini genişletmek amacıyla çocuğa günlük hayatın içinden çeşitli sorular sorabilmek mümkün.
* Okul araç gereçleri, kırtasiye, okul forması gibi özel eşyaları alınırken, çocuğun kararlarına saygı göstermek koşuluyla birlikte karar alınması, yine çocuğun kendini daha iyi ve önemli hissetmesini sağlayabiliyor.
* Okul kurallarına alışma konusunda belli bir disiplin vermek gerek ancak bunu çocuğu şablonlara koymadan, bıktırmadan ve sevgi temeli üzerine kurmak çocuk için daha olumlu sonuç verecektir.
Aileler olarak, okul korkusunun geçici bir dönem olduğunu, çocuğun okula alışma süresinin çocuktan çocuğa farklılık göstereceğini ve okula atılan ilk adımların, onların aslında hayata atmış oldukları ilk adımları olduğunu unutmadan, mümkün olduğunca anlayışlı ve sabırlı olmamız hem çocuk hem de aile için faydalı olacaktır.