Doğum sonrasında özellikle emziren kadınlarda yüksek miktarlarda salgılanan prolaktin adlı süt hormonu, libidoyu yani cinsel isteği azaltıcı bir etkiye sahip. Bu yüzden doğum sonrası cinsellikten uzaklaşma yaşanabiliyor...
Bu dönemde yüksek prolaktin etkisiyle yumurtalıklardan normalde salınan ve cinsellikte rol oynayan estrojen ve androjen hormonları baskılanır. Emzirme dönemi bittikten sonra prolaktin hormonu düzeyi normal düzeylere iner, yumurtalıkların ve yumurtlamanın baskılanması ve cinsellikte önemli hormonların yumurtalıklardan salınması üzerindeki baskı kalkar ve libido normal düzeylere çıkar. Bu dönemde cinsel istekte azalma görülebileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi�nden Kadın Sağlığı Uzmanı Opr. Dr. İbrahim Sözen, doğum sonrasında kadın cinselliği ile ilgili merak edilenleri anlattı...
GÜVENİLİR DOĞUM KONTROL YÖNTEMİ
Süt emzirmenin yumurtlama üzerindeki baskısı nedeniyle belli bir oranda doğum kontrolü sağladığını söyleyen Opr. Dr. İbrahim Sözen, �Ancak bu kesinlikle güvenilir bir korunma yöntemi değildir. Birçok anne bir sonraki bebeklerine işte bu korunduklarını sandıkları dönemde hamile kalırlar. Bu nedenle özellikle, emzirmenin yoğunluğunun ve sıklığının azaldığı doğumu izleyen 6. aydan sonraki süreçte mutlaka güvenilir bir doğum kontrol yöntemi seçilmeli� diyor.
Bu tür bir yöntemin doğumu izleyen 6. haftadan itibaren uygulanmasını öneren Sözen, yüzde 99 koruyuculuğu olan 3 yöntemi rahim içi araç yani spiral, doğum kontrol hapları ve 3 ayda bir kastan verilen doğum kontrol iğneleri olduğunun altını çiziyor.
KURULUK SORUNUNA KAYGANLAŞTIRICI JEL
2007 yılında Journal of Sexual Medicine adlı dergide yayınlanan bir çalışmaya göre doğum yapan annelerin yüzde 90�ında cinselliğe ilişkin bir endişe söz konusu oluyor. Cinselliğe tekrar ne zaman başlanabileceği bunlardan biri. Cinselliğe doğumu izleyen 6. haftadan sonra başlanabilir. İlk başlarda vajende eskiye oranla bir kuruluk görülebilir. Bunun nedeni azalmış östrojen hormonudur. İlişkiyi kolaylaştırmak için kayganlaştırıcı jeller kullanılabilir.
VÜCUT İMAJINDAN MEMNUNİYETSİZLİK
Doğum sonrası ortaya çıkan problemlerden biri erkeğin kadından daha fazla cinsel istek içinde olmasıdır. Erkeğin bu anlamda kadın fizyolojisini kavrayarak anlayışlı olması gerekmektedir. Annenin kendi vücut imajından memnuniyetsizliği de cinselliği etkileyen önemli bir faktör. Bu da doğumu izleyen 6. haftadan sonra ciddi bir egzersiz programı ve emzirmeyi takiben uygulanacak sıkı bir diyet ile çözülebilir.
GEBELİĞİN BAŞINDAKİ CİNSEL AKTİVİTE ÖNEMLİ
2006 yılında İngiliz tıp dergisi BJOG�da yayınlanan bir çalışmada, doğumdan bir yıl sonraki cinsel aktivite miktarını belirleyen en önemli faktörün, gebeliğin başındaki cinsel aktivite miktarı olduğu saptandı. Yani, gebeliğinin başından beri cinselliğini yaşamayı sürdüren kadınlar, doğumdan 1 yıl sonra da cinselliği aktif yaşarken, gebeliğin başından itibaren bu sıklığın azaldığı kadınlar, doğum sonrası en çok problem yaşayan grup oldu. Gebelikte özel durumlar dışında cinselliğin tıbben kısıtlanması söz konusu değil. Geçici olarak kısıtlanan kadınlar gebelikte vajinal kanama ile erken doğum tehdidine yol açan rahim kasılmaları yaşayanlar.
İsveç�te yapılan ve 2005 yılında Journal of Sexual Research dergisinde yayınlanan bir çalışma çiftlerin doğumdan 6 ay sonraki cinselliğini inceliyor. Buna göre en sık görülen cinsel aktivite miktarı ayda 1 veya 2 olarak bulunmuş. Buna en büyük neden olarak çiftler ve özellikle kadınlar �cinsel aktivite için çok yorgun olduklarını� gösteriyor. Bebeğin bakım ihtiyaçları azaldıkça, uykusu düzene girdikçe cinsel aktivitenin de normale dönmesi bekleniyor.
AĞRI CİNSELLİĞİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Doğum sonrası cinselliği etkileyen faktörlerden bir diğeri de normal doğum sırasında vajen bölgesinde ileri düzeyde yırtılma veya kesi olup olmadığı. 2006 yılında yayınlanan bir Alman çalışmasına göre, bu tür bir travma nedeniye doğum sonrası devam eden ağrılı cinsel ilişki de cinselliği olumsuz etkiliyor.
Doğumdan sonraki 6. ayda da devam eden ağrılı cinsel ilişki görülme sıklığı normal ve vajinal yırtık olmaksızın doğuranlar ile sezaryan ameliyatı ile doğuranlarda yüzde 3-4 iken, ileri düzeyde vajinal yırtık veya kesi ile doğum yapanlarda yüzde 11-14 olarak bulunmuştur. Bu nedenle anneye göre iri bebekleri olanlarda, normal doğumu ileri düzeyde yırtıklara neden olacak şekilde zorlamamak ve bu bilgileri doğum öncesi anne adayıyla paylaşmak gerekiyor