Doğumda Karşılaşılabilecek Sorunlar
DOĞUMLARIN BÜYÜK bir kısmı doktorun veya ebenin adım adım izlediği, fakat yalnız tabiatın gücüyle meydana gelen bir durum gösterirler. Bazan doğum mekanizması bozulabilir. Çocuğun ve annenin herhangi bir zarara uğramaması için derhal müdahale etmek gerekir. Müdahaleyi gerektiren neden çocuktan, anneden veya doğumdan olabilir.
Çocuğun ters gelmesi.
Doğumda çocuk % 95 basene baştan gelir. Bu normal bir durumdur. Çocuğun önce baş taraftan basene inişini açıklamak için birçok fikirler ileri sürülmüştür. Aristo ağırlık ve yer çekimi kanununu. Ambroise Paró içgüdüyü ileri sürüyor. Bugün, başın, vücudun en ağır kısmı olmasından ilk söylenenin büyük rol oynadığı, fakat sadece bundan dolayı böyle olmadığı biliniyor. İçerdeki düzen de yardımcıdır bu duruma, rahimin üst kısmı daha geniştir. Çocuk kalça ve bacaklarını karın üzerinde topladığı zaman (Şekil 18) en geniş kısmı ait kısmıdır. Tabii olarak bu geniş kısmı, rahimin en geniş yeri olan üst tarafa yerleştirilir.
1/250 oranında çocuk, başını arkaya atmış olarak, yani önce yüzü görünecek şekilde gelir. Pek ender olarak da bazılarına göre 1/1000, diğerlerine göre 1/5000 olarak çocuğun başı dik yani ilk ön ce alnı görünecek şekilde gelir. (Bunlara çok dar rahimlerde, çok kısa göbek kordonu olanlarda ve 1/4 oranında bozuk şekilli basenlerde rastlanır.)
Diğer bir durum çocuğun ters gelişidir. Bu şekil erken doğan bebeklerde daha sık görülür. 7 aylıktan önce doğanlarda 1/30, zamanında doğanlarda ise 1/60 oranında görülür. Çünkü, ancak 8-8,5 ay-ilkken çocuğun başı rahimin alt kısmına yönelir.
Doğumun tam tarihine yaklaştıkça tersten gelmeler azalır. Bozan çocuk uzunlamasına değii de enlemesine gelmeye çalışır. Omuzların önce çıkmak istediği bu durumda doğum imkansızlaşır. Hamilelik sırasında dıştan, elle yapılan basınçlarla çocuğun durumu düzeltilir. Kann üzerinden bastırılarak çocuğun uzunlamasına gelmesi sağlanır. Fakat bu, ancak daha önce çocuğu olan kadınlarda mümkün olur.
Doğum sırasında ise, anestezi yapılarak, genişleme tamamlandığı an doktor elini rahime sokup çocuğu çevirir. Başka türlü olursa bir sezaryen ameliyatı gerekir.
Çok dar veya bozuk basenler
Bazı kereler basen çocuğun geçebilmesine imkan vermeyecek kadar dardır. Bu durum iki şekilde meydana gelir.
□ Çocuğun başı çok büyüktür.
□ Basen, çocuğun başının geçmesi için gerekli büyüklükte bir geçide sahip değildir.
Basenin kemikleri iyice gelişmemiştir (raşitizm) veya bozuktur (çıkık, koksalji, vs.). Doğumda meydana gelebilecek bütün bozuklukları Önlemek için doktorunuz son muayenelerde basenin ve çocuğun ölçülerini alır, gerekli görürse bir radyografi ister. Eğer çocuğun başı ile basen arasında bir dengesizlik görürse doğum başlamadan önde sezaryen ameliyatına karar verir. Basenin dar olmasına rağmen doğumun normal bir şekilde cereyan edeceğine karar verirse doğumun başlamasını bekler. Çoğu kere doğum müdahaleye baş vurmadan biter.
Rahim kasılmalarındaki kusurlar
Doğum, kasılmalara bağlıdır. Bunlar çok hafif veya çok kuvvetli olursa doğum zorlaşır. Çok hafif kasılmalar rahimin fazla gerilmesinden meydana gelir (birden fazla hamileliklerde çocuğun ters gelmesinde veya aşırı şişmanlıklarda). Bu durumlarda enjeksiyonla kasılmalar kuvvetlendirilir. Çok kuvvetli kasılmalarda ise rahim boynu genişlemez, rahim iyice kasılır, fakat tamamen gevşeyemez. Böylece ağrıyla birlikte anne kuvvetli bir kramp hisseder. Kuvvetli kasılmalar antlspazmotik ilaçlarla ayarlanır. Fakat ilaçlar her zaman doğumun normal bir şekle girmesini sağlayamaz. Doktor gerekli gördüğü zaman elindeki değişik aletleri kullanma yoluna gider: Bunlar vakum ve forseps'dir. Bir üçüncüsü de sezaryen ameliyatıdır.
Forseps
Birçok çocuğun dünyaya gelmesini sağlayan bu aletin meraklı bir hikâyesi vardır. Ağır borçlarından kurtulmak isteyen doktor Hugh Chamberlen büyük bir para karşılığı Roger Roonhuysen adlı bir Hollandalıya ailesinin yüz yıldır sakladığı sırrı satmaya karar verdi. Bu sır kıskaç biçiminde bir aracın resmiydi. Geciken çocuğu bir an önce doğurtmaya yarıyordu. Büyük baba Peter Chamberlen «demir eller» adını verdiği bu aleti bulmuş, oğullan da bunu başkalarına göstermekten özenle kaçınmışlardı.
Fakat para sıkıntısı baş gösterince torunlarından biri kıskacı ortaya çıkardı, önce 1670'te meşhur doğum uzmanı François Mauri-ceau'ya gösterdi. Aracın denemesi yapılırken kötü bir talih eseri çok dar baseni olan kadın öldü. Mauriceau kıskacı satın almaktan vazgeçti. Bunun üzerine Hugh Chamberlen Hollandalıya teklif etti, o da satın aldı. Fakat araç yaygınlaşmadı. 70 yıl sonra Hugo de Poll forseps'i halkın hizmetine soktu. Bu tarihten sonra Chamberlen'in kıskacı birçok değişikliklere uğradı ve günümüzde rahatlıkla kullanılmaya başlandı. Doktorlar çocuğun veya annenin çıkarına doğumu bir an önce bitirmek için forseps'i kullandılar. Kıskacın iki ucu tek tek v% ayrı ayrı içeri sokulur, çocuğun başı yakalanır. Sonra birbirine kenetlenen iki uç yavaş yavaş çocuğu dışarı çeker. Forseps, genişleme tamamlanıp çocuğun başı tutulacak duruma girince tatbik edilir.
Vakum
Boşluk yaratarak çekme anlamına gelen vakum, çocuğu dışarı çeken yumuşak bir vantuzdur. Vantuz çocuğun başına tatbik edilir ve kasılma anında dışarı atılma işini kolaylaştırmak için çocuk yavaş yavaş dışarı doğru çekilir. Bu metodun avantajı, doğumu daha çabuk bitirmek için anneye anestezi yapılmadan tatbik edilmesidir. Vantuzun çekişi rahim kasılmalarına ve annenin çocuğu itmek için harcadığı güce yardımcı olur.
Sezaryen
Yüz yıl öncesine kadar çocuk normal yoldan doğarken ortaya çıkan bir zorluk yüzünden, forseps'in yardımıyla bile annenin veya çocuğun hayatı tehlikeye girebiliyordu.
O zaman sezaryen ameliyatı yapılıyor, fakat iyi sonuçlandığı pek az görülüyordu. Sezaryende ölüm oranı 29/30'du. Son 40 yılda bu ameliyat tehlikesiz bir şekilde, başarıyla gerçekleşmeye başladı. Sezaryen kelimesi Romalılardan gelir. Bu kelime ölen annenin karnı açılarak çocuğun alınması anlamına gelir. 16. yüzyıldan önce ameliyat canlı bir kadın üzerinde denenmemişti. 1500 yılında İsviçre'de Jacques Nufer adlı bir domuz yetiştiricisi, karısının doğuramayıp ölmek üzere olduğunu görerek hayvanlarına yaptığı ameliyatı karısına yapmıştır. Ameliyat başarılı olmuştur. Bundan 40 yıl kadar sonra da İtalyan operatörü Christiforo Maini, bu ameliyatı tatbik etmeye başlamıştır.
Bugün sezaryen ameliyatı % 99 başarılı olmaktadır. Kan nakli ve antibiyotikler sayesinde sezaryenin iki düşmanı, kanama ve mikrop kapma ortadan kaldırılmıştır.
Ameliyat doktor tarafından doğum başlamadan veya doğum sırasında normal yoldan doğumun imkânsızlaştığı veya anne ya da çocuğun hayatı tehlikeye girdiği zaman tatbik edilir (çok dar basenlerde, önemli dış ve iç kanamalarda, zehirlenmelerde, çocuğun ters gelişinde, çok hafif kasılmalarda vs.) (*). Sezaryen karnı ve rahiml kesip açılan yerden çocuğun alınmasıdır. Sezaryen o kadar çok yapılan bir ameliyattır ki sizde yapılması gerekirse endişelenmenin hiç gereği yoktur.
Halk arasında bir sezaryeni diğer sezaryen izler diye bir deyim vardır. Bu kısmen doğrudur. İlk ameliyata basen darlığı yüzünden karar verilmişse, neden değişmediği için ikincide de buna lüzum görülür. Fakat, ani bir kanama veya zehirlenme yüzünden sezaryene başvurulmuşsa ikinci kere de aynı ameliyatın yapılması gerekmez.
Biz burada, doğumda ortaya çıkacak zorluklardan ve alınacak tedbirlerden bahsettik. Maksadımız sizi endişelendirmek değil aydınlatmaktır. Doğumu bitirmek için doktorun yaptığı müdahale tehlikeli değüdir. Tersine tehlikenin önlenmesi için bu müdahaleye lüzum görülmüştür. Sezaryen ameliyatı ve forseps kullanılması günlük olaylar arasına katıldığından bu yana. anne ve çocuğun ölüm oranları son derece azalmış bulunmaktadır.
Onun için endişelenmeyin, normal bir doğum yapma şansınız çok büyüktür. İsterseniz doğumunuz ağrısız da olabilir. Herhangi bir zorluk çıktığı anda unutmayın ki size her türlü yardımı sağlayacak, size hayat dolu bir yavru kazandırmak için çalışacak bir doktorun elleri arasında bulunuyorsunuz