SON ÜÇ AYLIK DÖNEM
Amniyotik Sıvı Problemleri
Cenini tutan amniyon kesesi içerisinde, cenin, amniyon sıvısı içerisinde gelişir ve koaınur, Amniyon sıvısı miktarı hamileliğin 36. haftasına kadar sürekli artar ve 36. haftadan sonra azalmaya başlar.
Hamileliğin son dönemlerine doğaı polihidramniyoz (çok fazla sıvı) ya da oligohidramnios (çok az sıvı) meydana gelebilir. Polihidramniyoz, amniyotik kesede çok fazla sıvı toplanmasıdır. Nadir rastlanan bu durum hızlı bir şekilde ya da zamanla meydana gelebilir. Sebebi genelde bilinmemekle birlikte, bazen ceninin beyin, omurilik ya da
yutkunmada sorunları olduğuna işaret eder. Ayrıca şeker hastalığı olan kadınlarda ya da çoklu cenin durumlarında meydana gelebilir.
Polihidramniyoz genelde hamilelik için ciddi bir sorun olmasa da bazı nadir duaımlarda erken doğumu ya da zarların erken yırtılmasını tetikle-yebilir.
Orta derecedeki polihidramniyoz hiçbir belirti vermeyebilir. Daha ileri durumlarda nefes kesilmesi, hazımsızlık, karın ağrısı ve karın şişkinliği oluşabilir. Bu belirtiler sizde de varsa doktorunuza danışın. Doktorunuz fazla sıvıyı kontrol etmek ve ceninde şekil bozukluğu olup olmadığına bakmak için ultrason yapacaktır.
Ciddi durumlarda erken doğumu önlemek ve rahmi stabilize etmek için ilaç tedavisi yapılabilir. Nadiren de olsa sıvıdan örnek almak için amniyosentez yapılabilir.
Oligohidramnios, amniyon sıvısının yetersiz miktarda olmasıdır. Bu durum preeklampsi, plasentanın işlevini tam olarak yerine getirememesi ya da ceninde böbrek ya da idrar anormalliklerinden kaynaklanabilir.
Hamileliğin ilk dönemlerinde, ceninde doğum kusurlarına neden olabilir. Hamileliğin ilerlemiş dönemlerinde sıvı miktarının azalması, ceninin göbek bağını rahme dogai itmesine ve böylelikle oksijen ve besin transferini azaltıp ceninin yetersiz gelişmesine ve hatta ölmesine neden olabilir.
Doktorunuz cenini dikkatli bir şekilde kontrol eder ve oligohidramnios devam ederse bebeği zamanından önce alabilir.
Kanama
Üçüncü üç aylık dönemde meydana gelen kanama, genelde cenine yaşamsal oksijen ve besinleri gönderen plasentada bir sorun olduğuna işaret eder.
Kanamanız varsa hemen doktorunuzu arayın. Plasenta previa, plasenta dekolmanı ya da erken doğum gibi ciddi komplikasyonlardan kaynaklanıyor olabilir.
Preeklampsi ve Eklampsi
Kan zehirlenmesi olarak da adlandırılan preeklampsi hamile kadınlarda yüksek kan basıncı, idrara protein karışması ve su toplanmasıdır. Daha çok ilk hamileliğini yaşayan kadınları etkilemektedir.
Preeklampsi tedavi edilmezse nöbetlere neden olur ve bu duruma eklampsi denir. Preek-lampsiden kaynaklanan diğer sorunlar böbrek ve ciğerin zarar görmesi, ceninin yetersiz büyümesi, iç kanama ve ceninin ölmesidir.
Belirtiler arasında ani kilo alımı, aşırı baş ağrısı, karın ağrısı, su toplanmasından kaynaklanan bacakların şişmesi ve görüşte bulanıklık sayılabilir. Doktoaınuz hamileliğiniz süresince düzenli olaeak protein için idrarınızı ve kan basıncınızı test edecektir.
Orta derecede preeklamspisi olan kadınlar rahimdeki amniyotik sıvının yanı sıra ceninin gelişimini değerlendirmek için ultrason ve nonstress testleri Ceninin Kalp Atış Hızınının İzlenmesi, ile görüntülenir. Test sonucunun normal çıkmaması plasentanın cenine
büyümesi için yeteri kadar besin göndermediği anlamına gelebilir.
Bu durumu orta derecede geçiriyorsanız doktorunuz evde istirahat etmenizi söyler. Preek-lampsi ve eklampsinin daha ciddi vakalarında doktorunuzun sizi daha yakından kontrol edebilmesi için hastaneye yatmanız gerekebilir. Doğum erkene alınabilir ya da sezaryan yapılabilir.
Yüksek Kan Basıncı
Hamile kalmadan önce yüksek kan basıncı olan kadınlar hamilelikleri süresince kan basınçlarını düzenli olarak kontrol ettirmelidir.
Birçok kadın hamilelikte kullanılabilen kan basıncı ilaçlarından düşük dozda kullanarak ve yediklerine ve spor yapmaya özen göstererek hamilelikleri boyunca orta derecedeki yüksek kan basınçlarım kontrol altında tutabilirler. Yüksek kan basınçları kontrol altında olan kadınların büyük çoğunluğu sağlıklı hamilelikler geçirmektedir.
Kontrol edilmeyen yüksek kan basıncı olan kadınlar hamilelikleri sırasında preeklampsi (bir önceki maddeye bkz.), erken doğum , plasenta dekolmanı , böbrek fonksiyonunun azalması ve ceninin yetersiz büyümesi gibi çok daha fazla komplikasyonla karşılaşırlar.
Yüksek kan basıncınız varsa doktorunuz böbreklerinizin düzgün çalıştığından ve ceninin normal şekilde geliştiğinden emin olmak için kanınızı ve idrarınızı daha sık şekilde kontrol edecektir.
Ceninin Yetersiz Büyümesi
Ceninin yetersiz büyümesi, hamilelik döneminde normalden daha küçük cenin demektir. Bütün hamileliklerin yaklaşık %5'inde görülür.
Birçok durumda plasenta, cenine yeteri kadar besin sağlamıyordun Bu da yüksek kan basıncı , preeklampsi ya da annenin alkol ve/ ya sigara kullanması gibi durumlardan kaynaklanır. Çoklu cenin de buna sebep olabilir. Bazı durumlarda enfeksiyon ya da şekil bozukluğundan da kaynaklanabilir.
Ceninin yetersiz büyümesi 17 yaş altı ve 35 yaş üzeri kadınlarda daha yaygındır. Hamilelikte bir müdahale olmadan bebekler prematürree olsun olmasın normalden daha küçük doğarlar ve bu durum da onları komplikasyonlara karşı daha dayanıksız kılar.
Doğum öncesi kontroller ceninin yetersiz büyümesini en erken dönemde fark etmek açısından çok önemlidir. Bu durum ultrason ile teşhis edilebilir . Cenin daha sonra periyodik nonstress testleri , ve ultrason ile dikkatli bir şekilde değerlendirilir.
Bu durumun temelini oluşturan rahatsızlığın tedavi edilmesi bazen büyüme oranını düzeltmeye yardımcı olabilir. Ama bazen de ceninin beslenmesi ve yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenmesi için erken doğum yaptırılabilir.
Postmatürite
Postterm hamilelik olarak da adlandırılan postmatürite, ceninin plasenta ve amniyotik sıvının
besleme kapasitesinden daha fazla gelişmesi durumudur. 42 haftadan uzun süren hamilelikler postmatürite olarak adlandırılır
Plasentanın cenine daha fazla besin ve oksijen sağlayamamasından kaynaklanan komplikas-yonları önlemek için doğum yaptırılabilir .
Hamileliğin 42 ile 44. haftaları arasında dünyaya gelen bebeklerin büyük çoğunluğu sağlıklıdır. Ama bazıları doğum sırasında daha fazla baskı yaşar. Postmatürite, plasentanın daha zayıf işlemesi ve ceninin daha da büyümüş olmasından dolayı, doğumu daha da zorlaştırabilir.
Erken Membran Rüptürü (Zarın Erken Yırtılması)
Erken membran rüptürü, doğum başlamadan önce cenini saran amniyotik keseyi oluşturan zarların açılmasıdır. Belirtileri hafif bir sızıntı ya da vajinadan ani bir sıvı çıkışıdır. Bu durumda hemen doktorunuzla görüşmeniz gerekir.
Bu durum hamileliğin 34. haftasından önce gerçekleşirse, doktorunuz erken doğum ile doğuma kadar bebeğinize büyüme ve gelişme şansı verme durumlarının riskini değerlendirir. Hamileliğin uzatılması, rahmin ve bebeğin enfeksiyon kapması gibi komplikasyonlara neden olabilir. Zarın erken yırtılması, göbek bağının servikse doğru ilerlemesine neden olabilir, cenin aşağı düştüğünde göbek bağına baskı yapar ve oksijen kaynağı azalır. Ciğerlerin olgunlaşabilmesi için cenini rahimde olabildiğince uzun tutmaya çalışmak üzere yatak istirahati önerilebilir. Enfeksiyonu önlemek için antibiyotik ve erken kasılmaları önlemek için ilaç almanız gerekebilir.
Doğum tarihinize birkaç hafta kaldıysa ve ceninin çok az ya da hiç komplikasyonu olmayacağı düşünülüyorsa doktorunuz doğumu başlatabilir.
Erken Doğum
Erken doğum, hamileliğin 37. haftasından önce doğumu başlatan rahmin kasılmalarıdır. ABD'de tüm doğumların yaklaşık %9'unu erken doğumlar oluşturmaktadır.
Erken doğum, bebeği sıkıntılı solunum sendromu (gelişmemiş ciğerlerin bebeğin hayatta kalabilecek kadar oksijen almasına izin vermemesi durumu) riskiyle karşı karşıya getirebileceği gibi ciğerler bebeğe rahim dışında oksijen sağlayacak kadar gelişmediyse ölümle de sonuçlanabilir. Erken doğumun beraberinde getirdiği diğer sorunlar enfeksiyon, serebral palsi, felç, bağırsak ya da kalp problemleridir.
Birçok kadında erken doğumun sebebi belirlenememiştir. Risk faktörleri arasında daha önceden erken doğum yapmış olmak, erken membran rüptürü , polihidramniyoz , çoklu cenin, serviksi zayıflatmış olan herhangi bir ameliyat , böbrek enfeksiyonu, 18 yaşından küçük ve 40 yaşından büyük olmak ya da plasental bir rahatsızlık sayılabilir.
Doğum öncesi gerekli kontrolleri yaptırmayan, sigara, alkol ya da kokain kullanan kadınlar daha yüksek risk grubundadır.
SEMPTOMLAR
Hiç bir belirti göstermeyeceği gibi kramplar ya da kasılmalar, pelvik bölgede basınç, sürekli başağrısı ya da sulu ve kanlı vajinal akıntı gibi belirtiler de görülebilir. Bu belirtilerden herhangi biri varsa ya da bir saatten fazla süren her 10 dakikada bir ya da daha sık kasılmalarınız varsa hemen doktorunuzu arayın.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Doktorunuz serviksinizin açılmasını ya da incelmesini kontrol etmek için vajinal bir kontrol yapacaktır. Enfeksiyon kontrolü yapmak için vaginal salgılar, idrar ve kan testleri yapılabilir.
Doktorunuz ayrıca ceninin pozisyonunu da kontrol edecektir. Kasılmalar kuvvetli ve sık ise hastaneye yatabilirsiniz ya da doktorunuz evde kasılmalarınızın takibini yapmanızı isteyebilir. Doktorunuz doğum sancılarınızın yaklaşmakta olup olmadığını kontrol etmek için serviksinize bakmaya devam edecektir.
Serviksinize baskı binmemesi için yatak istirahati önerilebilir. Cinsel ilişkiye girmemeniz gerekir.
Bazen de, ceninin büyümeye devam etmesi için rahim kasılmalarınızı azaltmak üzere, (özellikle hamileliğinizin 34. haftasına geldiyseniz) ilaç kullanmanız istenebilir. Cenin 34 haftalıktan küçükse, ciğerlerin gelişimini hızlandırmak için etkili bir ilaç verilebilir.
Cenine baskı uygulanıyorsa ya da enfeksiyon riski güçlü ise doktorunuz doğuma izin verebilir. Bebeğinizin yoğun bakım ünitesinde kalması gerekebilir.
Normal Dışı Cenin Pozisyonu
Ceninin kadın vücudunda konumlanmasıdır. Ceninlerin büyük çoğunluğu, doğum başladığında ideal pozisyon olan baş aşağı durumdadır.
Bazı ceninler düzgün baş aşağı pozisyondadır. Ama kadının ön tarafına doğru durur. Buna occipitoposterior pozisyon denir, bu pozisyon doğum kanallarından geçişi zorlaştırabilir.
Bazı ceninler de rahimde popoları aşağıda dururlar. Buna popo pozisyonu denir. Doktorunuz ceninin popo pozisyonunu aldığından şüphelenirse bunu ultrason ile kontrol edebilir
Doktorunuz karnınızdan hafifçe iterek cenini döndürmeye çalışabilir. Normal dışı cenin pozisyonlarında doktorunuz doğumu başlatabilir ya da gerekli ise sezeryan doğum yaptırabilir.